İç tasarımı çok "değişik", eski dönemlere ait bir film setinde gibi hissediyorsunuz. Lüks ve antika ağırlıklı, gotik bir tarzı var. Bu anlamda ilginç bir yerde kalmak isteyenler için ideal. Sabah kalvaltısı zengin (ancak domuz eti yemiyorsanız yumurtaya, meyvelere ve hamur işlerine kalıyorsunuz), otel çalışanlarının ilgisi ve kibarlığı en üst seviyede. Otel büyük bir parkın (Holyrood Park) içinde, etrafı tamamen golf sahası; bu anlamda yemyeşil bir manzarası var. İstenirse ücretsiz bisikletlerden faydalanabiliyorsunuz. Dinlenmek için çok ideal.

Otel şehir merkezine biraz uzak (~5km), otobüs duraklarına kadar 10dk yürüdükten sonra 10dk'da otobüs yolculuğu ile royal mile/princess street e varılıyor. Otelde akşamları lüks yemek organizasyonları olabiliyor, şort/eşofman ile dolaşmaya çıkmak bazen insanı huzursuz hissettiriyor. Otelin havuzu olmaması ve odada jakuzisinin olmaması 5 yıldızlı bir tesise yakışmamış. Odalardan wi-fi'ya bağlanmak için resepsiyondan şifre almanın gerekmesi (ücretsiz olsa bile) de angarya.